Deneme

28 Aralık 2010 Salı

Tuvalet Eğitimi


Tuvalet eğitimi için ‘doğru’ yaş çocuğun kendini hazır hissettiği yaştır. Uzmanlar, tuvalet eğitimi için en uygun zamanın iki yaş ve sonrası olduğunu belirtiyor ve kesinlikle zorlanmaması gerektiğini vurguluyor. Tuvalet eğitiminde zorlamamak ve sabırla hoşgörüyle yaklaşmak gerekiyor. Aksi takdirde çocuk psikolojik olarak etkileniyor ve sonrasında yaşanan süreç çok daha zor geçebiliyor.Bizim doktorumuzun ve pek çok doktorun da dediği gibi çocuklar tuvalet eğitimine dair genetik olarak yatkınlar. Yani bize düşen onları gözlemleyerek doğru zamanı beklemek.

Oğlum henüz tuvalet eğitimine
dair sinyaller vermeye başlamadı. Aslında birkaç ay önce bezinden rahatsız olduğunu düşündüren hareketler içindeydi. Bez dolduğu vakit hemen değişmesini istiyordu. Biz de umutlanmıştık ama devamı gelmedi. Bu günlerde lazımlık kullanmaya başladık. Lazımlığımız bir kaç aydır var. Belki alışır diye aldık. Henüz kullanması için zaman oldugunu düşünerek sadece bezliyken alışması için almıştık onu da. Ta ki geçtiğimiz hafta sonuna kadar. Hafta sonu kuzenlerimle birlikte otururken bizim afacanın hareketlerinden bezini dolduracağını fark ettik. Elinden tutup banyoya giderek lazımlığına oturttum. Beş dakika içinde büyük ve küçük tuvaletini yaptı. Ertesi gün babamız daha önce almış olduğu ve 2 yaşından sonra vermeyi düşündüğü kitabı oğlumuza hediye etti. Baba oğul uzun süre kitapla ilgilendiler. Kitabın da etkisiyle oğlum lazımlık olayını sevdi. Henüz kendisi tuvaletinin geldiğini ifade etmese de hareketlerinden belli edip benim de teşviğimle lazımlığa oturuyor. Burada dikkat ettiğim en önemli nokta kesinlikle zorlamadan ve sürekli yanında olarak, istemediği takdirde devam etmeyerek sabır ve anlayış göstermek. Kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerek.
Ben oğlumun neleri yapıp neleri yapamayacağının farkındayım. Henüz kendi kendine giyinip soyunamıyor. Tahmin ediyorum ki tuvalet konusunda bize yardımcı olacak kas grubu da henüz yeterince gelişmiş değil. Buna rağmen son 4 gündür oğlum bezine büyük tuvalet yapmadı. Bu bir başlangıç tabi. Biraz daha zamanı var. Zamanla kendini daha iyi kontrol edip tek başına lazımlığa oturacaktır. Sanırım o günler de çok uzak değil. Konuyu toparlamak gerekirse tuvalet eğitiminde dikkat edilecek hususları birkaç madde halinde toparlamak istiyorum.
-İlk ve en önemli nokta çocuğunuzu gözlemleyin. Eğer henüz tuvalet ihtiyacıyla ilgili sinyaller vermiyorsa acele etmeyin. Sabırlı olun ve bekleyin.
-Bir lazımlık edinerek çocuğunuzu arada sırada bezli halde oturtarak ufak alıştırmalar yapın. Benim oğlum lazımlığa oturur ve ıkınmaya başlar. Tuvaleti olmasa bile.
-Kendi kendine soyunup giyinmesini teşvik edin.
-Lazımlığa oturmak istemezse kesinlikle zorlamayın, sinirlenmeyin, anlayış gösterin.
-Büyüklerinize çok fazla kulak asmayın. ''Ben seni bir yaşında bezden bıraktırmıştım'' hurafelerine inanmayın.
-Uykudan uyandığında, yemeklerden sonra ve oyun aralarında kısa birer tuvalet molası verin. Bu şekilde belirli bir tuvalet düzeni oturtmak daha kolay olur.
-Teşvik edin, sevin, ödüllendirin.

Bunlar şimdilik benim naçizane tavsiyelerim. Son madde bu konuda ve her konuda tavsiyemdir.

2 Aralık 2010 Perşembe

Sebzeli Karnabahar

Hazır karnabahar mevsimindeyken, bu da farklı bir tarif. Değişiklik sevenlere. En azından bizim gibi sebzeli denememiş olanlar için.
















Malzemeler:
1 adet karnabahar
1 adet kuru soğan
2 adet patates
2 adet havuç
3 diş sarmısak
1 çay bardağı süt
100 ml krema
1 adet yumurta
yarım çay bardağı zeytinyağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 avuç taze nane ya da 1 tatlı kaşığı kuru nane

Yapılışı:
Karnabahar 20 dakika kadar suda haşlanır.
Kurusoğan, patates ve havuç rendenin iri kısmıyla rendelenir ya da elde ince olacak şekilde doğranır. Sarmısaklar ince ince doğranır.
Süt, krema, yumurta, tuz, karabiber, nane karıştırışılır.
Çiçek çiçek ayrılmış karnabaharlar bu karışımın içine dökülür.
Zeytinyağ tepsiye dökülür. Üzerine rendelenen sebzeler eklenir. Çok az tuz serpiştirilir. Soslanmış karnabaharlar sosuyla birlikte tepsiye, sebzelerin üzerine yayılır. 200 derece fırında 30 40 kadar üzeri kızarıncaya dek pişirilir. Afiyet olsun.

Kestane Şekeri

İlk evlendiğimiz yıllarda sık sık yaptığım yapması zahmetli ama yemesi bir o kadar lezzetli bir tatlı kestane şekeri. Uzun zamandır yapmıyordum. Son günlerde birkaç arkadaş konuşurken konu birden kestane şekerine geldi ve kestanelerin iç ve dış kabuklarının soyulması için pratik bir tarif öğrenmiş oldum. Denedim ve gördüm ki bu pratik yöntemle bile kestane şekeri yapmak yine zahmetli. Zahmetine katlanırım diyenler için buyrun tarifimiz.

















Malzemeler:
1 kg kestane

Şerbetine:
3 bardak şeker
3 bardak su

Yapılışı:
Kestaneler enine bir daire oluşturacak şekilde çizilir. Kızgın yağda kızartılır ve soguk suya alınır. Bu aşamada kimi kestaneler iç ve dış kabuklarıyla birlikte kolayca soyulurken kimileri de iç kabuklarından ayrılmamakta direndiler :) Dolayısıyla kestanelerin kabuklarını soyma işlemi bittikten sonra iç kabukları soymam bir saatimi aldı. Şanslıysanız damarsız kestanelere denk gelir ve iç kabuklardan dış kabukla birlikte kurtulursunuz. Soyma işlemi bittikten sonra kestaneler kısık ateşte haşlanır.
Su ve şekerden bir şerbet hazırlanır. Kaynayan şerbet iyice kısılır ve kestaneler şerbete ilave edilir. Bu aşamada şerbette fokurdama olmaz. 2 saat kadar kısık ateşte pişen kestaneler şerbetini çekmiştir. Vanilya ilave edilerek ocaktan alınır. Şerbetin içinde bir gece bekletilerek ertesi gün servis edilir.
Kestanelerin kabuklarını soymada daha önce kullandığım yöntemden de bahsedeyim:
Kestanelerin dış kabukları soyulur. Tencerede kestaneler yumuşayana ve iç kabuklarını kolayca bırakana kadar kısık ateşte haşlanır. İç kabuklar soyulur. Bundan sonraki aşama yukarıda yazılanla aynı. Denemek isterseniz aklınızda bulunsun. Afiyet olsun.