Deneme

2 Eylül 2011 Cuma

Bademli Pilav

Geçenlerde eşim çiğ badem almış. Sıcak suda bekleterek kabuklarını ayıklamış. Ben de ne yapsam dedim bu bademlerle. Bir yandan da kullanmaya kıyamayarak. Çünkü soyma kısmı gerçekten sıkıcı ve zaman alıcı bir süreç. Bir kısmını pilavla değerlendirmek üzere ayırıp kalanı buzluğa attım. Daha orijinal tariflerde denemek üzere. Bu da benim bademli pilavım. Güzel bir lezzet oldu. Biz beğendik umarım siz de beğenirsiniz. Buyrun tarife;
Malzemeler :
1 su bardağı pirinç
2 su bardağı su
1 çay bardağı badem
Tuz
Tereyağ

Yapılışı:
Boş bir tencerede bademler kısık ateşte bir süre kavrulur. Tereyağ ya da tercihe göre sıvıyağ ilave edilir. Önceden ıslanmış pirinçler tencereye alınarak saydamlaşana kadar kavrulur. Kaynamış su ve tuz ilave edilerek kısık ateşte pişmeye bırakılır. Üzeri göz göz olduğunda pilavımız hazır demektir. Ocaktan alınarak demlenmeye bırakılır. Afiyet olsun.

2 Ağustos 2011 Salı

Tava Böreği


Geçenlerde bir televizyon programında görmüş olduğum tavada börek yapma fikri aklıma takılı duruyordu. Yapmış olduğum tepsi böreğinden yufkalar artınca tavada börek yapmayı deneyeyim dedim. Yaklaşık 3 adet yufkayla yaptığım ve 28 cm lik tavada pişirdiğim börek 3 kişilik akşam yemeğimizde bize fazlasıyla yetti. Pratik olması, az malzemeyle yapılabilirliği, sıcak servis imkanı gibi nedenlerle zaman zaman tercih ettiğim bir börek oldu. İçine bolca malzeme doldurabilme imkanı da cabası. Buyurun tarife;

Malzemeler :
3 adet yufka
1 çay bardağı süt
Yarım çay bardağı zeytinyağı
Beyaz peynir. maydanoz

Yapılışı:
Tavanın dibi yağlanır. Tavayı kaplayacak büyüklükte yufka serilir. Süt yağ karışımı yufkaya sürülür. 3 4 kat olacak şekilde yufkanın yarısı her kata karışım sürülerek tavaya serilir. İç malzemesi ilave edilir. Kalan yufka da aynı şekilde bitene kadar tepsiye serilir. Hafif ateşte pişirilmeye bırakılır. Bir yüzü piştikten sonra büyük bir kapak yardımıyla ters çevirilerek her iki yüzü de kızana kadar pişirilir. Afiyet olsun.

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Şehri Ramazan ve Doğu Afrika

Ramazan ayının ilk günü, ilk gecesi. Bir gün daha geçti ömürden. Heyecanla ve biraz da sıcaklardan dolayı tedirginlikle beklenen günlere kavuştuk sonunda. Allah bayrama eriştirsin hepimizi inşallah. Günler uzun, sıcaklar bunaltıcı. Ama dayanılıyor. Zorluğunu veren sabrını da arkasından gönderiyor.
Ramazan hayır dolu bir ay. Bin aydan daha hayırlı. Daha bir hissedilir, idrak edilir oluyor herşey. Sahurlar hazırlanıyor serin yaz gecelerinde. Sıcak bunaltıcı da olsa akşamında iftar var. Çok şükür halimize.
Tabiri caizse iftarsız oruç tutanlar Doğu Afrika'da. Biz evladımıza hangi güzel yemeği yapalım diye düşünürken onlar bir lokma ekmeğe muhtaç. Yardım bekliyorlar bizlerden. Elimizden geleni yapalım. Hem madden hem de manen inşallah.

26 Temmuz 2011 Salı

Kiraz Domatesler Dalında Güzel


Bunlar benim gördüğüm en güzel kiraz domatesler. Çünkü onları ben yetiştirdim. Her gün gözlerinin içine bakarcasına baktım onlara. Onlar da beni meyveleriyle ödüllendirdi.
Bu yıl bahçe sezonunu kiraz domatesle açmış bulunuyorum. Henüz yeşilden kırmızıya dönme aşamasındalar. Fotoğraf yeşil hallerine ait. Pek yakında kırmızı halleriyle de fotoğraf eklerim bir kızarsınlar da.
Bu sene bebek dolayısıyla pek fazla balkon/bahçe işine girişmedik. Darısı seneye pembe domateslere inşallah.

22 Temmuz 2011 Cuma

Beze

Bizim eve pek abur cubur alınmaz. Bu nedenle atıştırmalık ve de sağlıklı lezzetlere ihtiyaç duyuyoruz. Hem kendimiz hem de evdeki minik bey için. Hal böyle olunca babamız bize beze yaptı. Çok da lezzetli oldu doğrusu. Bu kadar güzel olacağını tahmin etmiyordum. Pastanede satılan bezelerden tek farkı biraz sarımsı bir renkte olmasıydı. Tadı bana göre pastanede satılanlardan çok daha lezzetliydi.
Buradaki resim benim yapmış olduğum bezelere ait. Şekil olarak eşim kadar başarılı değilim ama lezzet olarak fark yoktu diyebilirim.
Az malzemeli, ve biraz sabır isteyen bir tarif bu. Çırpıcıyla ne kadar çok çırparsanız o kadar güzel oluyor diyebilirim. Az malzeme çok lezzet. Afiyet olsun.
Gelelim tarifimize:

Malzemeler :
5 yumurta akı
5 çay bardağı şeker
1/4 çay kaşığı tuz

Yapılışı :
Yumurta akları sarılarından tamamen ayrılır. Isıya dayanıklı bir kaba alınır. Şeker ve tuz ilave edilir. Benmari usulu ocağa alınır ve mikserle çırpmaya başlanır. 10 dakika sonra ocaktan alınarak çırpmaya devam edilir. Mikserin ucundan düşmeyecek kıvama geldiğinde sıkma torbasına alınır. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye beze şekli vererek sıkılır. Önceden ısıtılmış 130-150 derece fırında yaklaşık 20 dakika pişirilir. Sararmadan fırından alınır. Afiyet olsun.

Not:
1- Beze yaparken kullandığımız gereçlerin tamamen kuru olduğundan emin olalım. Aksi takdirde beze kıvamını almıyor. Ne kadar çırpsanız da katılaşmıyor.
2-Fırından alma vaktini altına bakarak anlayabilirsiniz. Altı daha çabuk sararıyor. Fırından çıkan bezelerin içi bir miktar çiğ oluyor ama korkmayın. Soğuyunca içi tamamen sertleşiyor.
3-Bizim gibi evde yumurta akı sevmeyenler için güzel bir tarif. Eşimin pek sevmediği için ayırdığım ve  buzlukta sakladığım yumurta akları bu tarifte çok işime yaradı doğrusu.
4- Çırpma miktarı ve fırın ısısı bu tarifte değişkenlik gösterebiliyor. Bazen 15 dakikada kıvam alan bezeler bazen 30 dakika çırpma gerektirebiliyor. Fırın için de aynı şekilde sıcaklık 100 ile 150 derece arasında değişebiliyor. Sabırlı olmakta fayda var :)

8 Temmuz 2011 Cuma

Değişmeyen...


Zaman gerçekten çabuk geçiyor. Biz dünyaya sarıldıkça dünya daha bir hızlı döner oluyor.Bu yazı yazılmış da üzerinden bir sene geçmiş bile. Bir muhasebe yapmak geliyor aklıma.
Hesap kitap karmaşık değil. Bildiğimiz dört işlem.
Mutluluk artmış yuvaya katılan yeni meleğimizle;
Kaygılar azalmış. Hayat daha bir dingin, daha bir sukunet dolu;
İşlem sonunda artılardayız şükür. İki sağlıklı, keyifli, az problemli melek. Ve onların sevgili babaları. Geçen dört yılın ardından değişmeyen tek şey ona olan sevgim. Nice yıllara sevgilim.

1 Temmuz 2011 Cuma

Kabak Mücveri

Yazın severek tükettiğimiz bir sebze kabak. Pişmişi de leziz çiğ hali de. Dolmasından sonra mücverini deneme fırsatım oldu son olarak. İyi de oldu doğrusu. Biz beğenerek yedik. Dilerseniz buyrun tarife:

Malzemeler:

1 kg kabak

2 yumurta

7-8 dal yeşil soğan

Yarım demet dereotu

200 g. beyaz peynir

1 su bardağı un

1 çay bardağı sıvıyağ

1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:

Kabaklar rendelenir. Dereotu ve yeşil soğan incecik doğranır. Tüm malzemeler bir kasede karıştırılır. Yağlanan tepsiye dökülerek üzeri kızarana kadar 200 derece fırında pişirilir.

- Üzerine sarmısaklı yoğurt ve kızdırılmış tereyağ ilave edebilirsiniz.

- İçerisine maydanoz ve taze nane ekleyince de gayet lezzetli oluyor. damak tadınıza uygunsa ekkleyebilirsiniz.

9 Haziran 2011 Perşembe

Un Helvası

Küçükken babannemin yaptığı enfes lezzetlerden biriydi un helvası. İskilip yöresinde düğün yemeklerinin meşhur tatlısıdır ayrıca. Babanne de İskilipli olunca bu lezzeti daha sık tadardık. İskilipte yapılan helva krem rengi oluyor. Nasıl yaptıklarını öğrenince onu da deneyeceğim inşallah. Bu helvanın tadı da başka ama. Gelelim tarifimize:

Malzemeler:
2 su bardağı un
150 g tereyağ
1 çay bardağı sıvıyağ
3 su bardağı süt
1,5 su bardağı şeker
vanilya

Yapılışı:

Yağlar ve un bir tencerede rengi koyulaşana kadar kısık ateşte kavrulur. Yaklaşık 30 35 dakika kadar sürüyor. Başka bir tencerede süt ve şeker kaynatılır. İçine vanilya eklenir. Kısık ateşte kaynatmaya devam edilir. Un kavrulmaya yakın yağını dışına salar. Bir kaşık süte bir parça undan koyduğunuzda un dağılmıyorsa, toplanıyorsa kavrulma işlemi tamamdır. Üzerine kaynar süt dökülür. Hızlı hızlı karıştırılarak unun sütü çekmesi sağlanır. Kapağı kapatılarak demlenmeye bırakılır.

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Çilek Reçeli

İlk bebekle birlikte başladı hayatımızda doğala yöneliş. İki tane meleğe annelik yapmaya başladığımdan beri de daha bir dikkat eder oldum besinlere. Elimden geldiğince herşeyi kendim yapmak istiyorum. İçinde ne var, ne kadar sağlıklı, ne kadar temiz sorularıyla kafam meşgul olmasın. İçim daha bir rahat olsun.
Bahardan yaza geçtiğimiz şu günlerde çilek reçeli yapayım dedim hayatımda ilk kez. Bu güne kadar annemden ve evlendiğimden beri de kayınvalidemden gelen reçeller artık tarih olacak. Bugün yaptığım reçel gayet lezzetli oldu. Bunda çileklerin hafif ekşi olmalarının payı büyük. Gelelim tarifimize:

Malzemeler:

1 kg çilek

1 kg şeker

Yapılışı:




Ayıklanmış çilekler reçel yapılacak tencereye bir sıra çilek bir sıra şeker olacak şekilde konulur. Bir gece bekletilir. Ertesi gün sulanan çilekler ocağa alınır. Tencere kaynamaya başlayınca çilek taneleri alınarak sadece suyu kaynatılmaya devam edilir. Kısık ateşte 15-20 dakika kaynatılan reçelin tabak testi ile istenilen kıvama gelip gelmediği kontrol edilir. İstenen kıvama geldikten sonra çilekler ilave edilerek 5 dakika daha kaynatılır ve ocaktan alınır.

Tabak Testi: 1 damla reçel çay tabağına alınır. Soğuduktan sonra reçel tabaktan akmıyorsa kıvamı olmuş demektir.

- Narin meyvelerden reçel yaparken meyvelerin tadını fazla kaybetmemek için taneleri sonradan ilave etmek gerçekten fark oluşturuyor. Çilek, böğürtlen, frambuaz bunların başlıcaları.

-Ben hemen her reçelimde taneleri daha diri olsun diye süzüp sonra ilave ederek pişiriyorum.

12 Mayıs 2011 Perşembe

Tahinli Kurabiye

Son zamanlarda kızımızın gelişini beklemeye odaklandığımızdan pek öyle mutfağa girmiyordum. Oğluma bir kek yapayım diye mutfağa bir girdim pir girdim. Kurabiye ve mercimek köfteyi de kekle birlikte aradan çıkarıverdim.
Tahinli kurabiye az malzemeli ve çok lezzetli bir kurabiye. Gelelim tarifimize

Malzemeler:
1 su bardağı tahin
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
Kabartma tozu
Aldığı kadar un (yaklaşık 4 bardak)

Yapılışı:
Tahin, şeker ve sıvı yağ karıştırılır. Ardından un ve kabartma tozu ilave edilerek yumuşak bir hamur elde edilir. Küçük yuvarlaklar halinde şekil verilerek yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizilir. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 15- 20 dakika pişirilir. Afiyet olsun.

20 Nisan 2011 Çarşamba

Doğuma Yaklaşırken

Doğumumun yaklaşmasıyla birlikte 'normal doğum yapabilecek miyim?' sorusuna daha bir odaklanır oldum. Yaklaşık bir aylık bir süre kaldı kızımla kavuşmamıza. Hem o hem de ben en sağlıklı şekliyle yaşamak istiyoruz bu süreci. Onun adına ben öyle düşünüyorum en azından :)
İlk doğumum hiç istemediğim halde sezeryanla sonuçlanmıştı. Bu doğum için aynı şeyler olmayacak inşallah. Deneyimler ve tedbirler sayesinde normal olacak umarım herşey.
Benim gibi ilk doğumunu sezeryanla yapmış ama sonrasında yine de normal doğum yapmak isteyen hanımlar, sezeryana mecbur değilsiniz. Herşeyden önce bunu bilip vücudunuza inanıp, sonuna kadar gitmeniz gerektiğini bimeniz gerekiyor. Yahoo'da bu konuda oluşturulmuş güzel bir grup var. İhtiyacı olanlara her türlü bilgi ve destek buradan sağlanabilir.

Adresi:   http://health.groups.yahoo.com/group/ssvd/

Her zaman normal doğumdan yana olmama rağmen şartlar her zaman bizden yana olmuyor maalesef. Çeşitli nedenlerle gerçekleşen mecburi sezeryanlar tabi ki gerekli ve iyi ki var ama doğum normal bir süreç ve bırakalım öyle kalsın. Tıbbi açıdan risk oluşturmadığı sürece bu olayı en güzel haliyle doğal seyrinde yaşayalım inşallah.

13 Nisan 2011 Çarşamba

İrmik Tatlısı

Hafif ve lezzetli bir tatlı yemek istiyorsanız; sütlü tatlı da severim diyorsanız bu tarif tam size göre.

Malzemeler:
1 kg süt
8 kaşık şeker
9 kaşık irmik
1 paket kakaolu bisküvi
vanilya

Yapılışı:
Bisküvi dışında tüm malzeme bir tencereye boşaltılır. Kaynayana kadar pişirilir. Kaynayan muhallebi koyu kıvamlı bir hal alır. Muhallebinin yarısı bir borcama yada kek kalıbına dökülür. Sütle ıslatılan kakaolu bisküviler bir sıra dizilir. Daha yoğun bisküvi istersenız iki sıra da dizebilirsiniz. Kalan muhallebi bisküvilerin üzerine dökülür. Soğuması için en az iki saat buzdolabında dinlendirilir. Servis etmeden önce ezilmiş ceviz, fındık ya da reçelle süslenebilir. Ben çilek reçeliyle süsledim. Afiyet olsun.

10 Nisan 2011 Pazar

Lahmacun

Bu akşam annemlerle birlikte lahmacun yedik. Ev yapımı. Gayet sağlıklı ve bir o kadar da lezzetli. Bu ikinci kez yapışım. İlk yaptığımda yapımı da yemesi de öyle hızlı olmuştu ki ancak ikincisine nasip oldu fotoğraflayıp tariflemek.



Malzemeler:

Hamuru için,
3 su bardağı un
1 su bardağı su
yarım paket kuru maya
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz

İç malzemesi
Yarım kg kıyma
3 adet orta boy soğan
2 diş sarmısak
2 adet domates
Yarım demet maydanoz
1 tatlı kaşığı tuz
Yarım çay bardağı zeytinyağ
2 yemek kaşığı kimyon
1 tatlı kaşığı pulbiber
1 tatlı kaşığı sumak

Yapılışı:
Tüm malzeme karıştırılarak kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir. Bir saat kadar dinlendirilir. Ben ekmek yapma makinasının hamur ayarını kullanıyorum. Süre sonunda hamurdan minik parçalar kopararak pazılar hazırlanır. Ben 12 parça elde ettim. Bir tepsiye iki adet sığacak şekilde elde ya da merdaneyle pazılar açılır. İç harcı yayılarak fırına verilir. 15-2o dakika 200 derece fırında pişirilir. Afiyet olsun.

25 Ocak 2011 Salı

İçli Köfte

İçli köfte Adana ya da Antep usulu olarak malzeme açısından bazı farklılıklar gösterse de bizim için hepsi makbul. Her şekil içli köfteyi her şekilde yiyebiliriz. İster kızartma, ister haşlama. O kadar seviyoruz. Sevdiğimiz lezzetleri yapmak, zahmetli de olsa bana her zaman için keyif verir. Bu tarif de onlardan biri. Buyrun tarife;

Malzemeler:
Dış malzemesi
2 su bardağı ince bulgur
1,5 su bardağı irmik
1 orta boy soğan
1 yemek kaşığı biber salçası
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı kimyon

İç malzemesi
1/2 kg kıyma
1 çay bardağı zeytinyağı
3 orta boy soğan
1 su bardağı ceviz
1 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı kimyon

Yapılışı:
Bulguru yıkadıktan sonra bir su bardağı sıcak suyla ıslayın. İrmiği de bir bardak ılık suyla ıslayın. Bir saat kadar bekleme süresi var. Bu süreçte iç malzemesini hazırlayın.
İçi için önce kıymanın suyunu çektirin ve zeytinyağını ilave ederek biraz kavurun. Soğanları ince doğradıktan sonra kıymaya ilave edin. 5 dakika kadar arada karıştırarak kavurmaya devam edin. Ocaktan alın. Cevizleri ezerek ufaltın. Tuz, ceviz ve baharatları ilave ederek soğumaya bırakın.
Dış malzeme için soğanı rendeleyin tüm malzemeyi ekleyerek yoğurmaya başlayın. Tüm malzemeyi iyice yoğurduktan sonra iç malzemeyi doldurmaya başlayabiliriz. Bir kaseye elimizi ıslatmak için bir miktar su koyup iri bir ceviz büyüklüğünde bulgurdan alıp baş parmagınızın etrafında fincan şekline getirin. İçine malzeme doldurup hafifçe ıslattığınız elinizle ağzını kapatın.
1- Bulgur toparlanmıyorsa çok az su ilave edebilirsiniz ama gerçekten çok az olmalı. Aksi takdirde toparlamada sorun yaşayabilirsiniz.
2- Hafif olarak tüketelim kızartmayalım derseniz, köfteleri suda haşlamanız da mümkün.
3- Köfteleri önceden yapıp buzluğa atabilirsiniz. Büyük rahatlık oluyor. Dilediğiniz zaman dilediğiniz kadarını kullanabilirsiniz. Buzluğa koyacaksanız önce bir sıra halinde birbirine değdirmeden tepside dondurup daha sonra buzdolabı poşetine almanız gerekiyor. Köfteler donarken birbirine yapışırsa bir daha ayrılmıyorlar. Şekilleri bozuluyor.