Söyle bana nar çiçeği. Eski ramazanlardan söyle, bayramlardan söyle. Herşeyin son sürat eskidiği dünyada yeni kalan ne var onu da söyle.
Eski bayramlar şüphesiz ki herkese göre çok güzel ve yeni bayramlar da bir o kadar tatsız. Nedenine kimsenin inmediği bu konu bayram öncesi aklıma takıldı. Eski bayramlarda vardık, o halde o günleri daha keyifli yapan nedir bunları düşünmek gerek. O günlerdeki muhabbet ortamına ne oldu? Hala kapılarını çalabileceğimiz büyüklerimiz yok mu oldular. Belki şeker isteyemeyebiliriz artık ama ellerini öpüp hayır dualarını alabiliriz pek tabi.
Eski bayramlar denince neler gelir aklınıza. Benim aklıma sabahın erken saatlerinde kalkarak hazırlanmaya başlanan tatlı telaşeli sofralar gelir. Bir de babannemin bayrama has yapmış olduğu oğamaç çorbası.
Bayram namazından sonra eve dönüşle başlayan bayramlaşma faslı herkes birbiriyle bayramlaşana kadar devam eder. Küçüklere harçlıklar, ufak hediyeler verilir. Büyüklere de duayla yetinmek kalır. Muhabbetle kahvaltı sofrasına oturulur. Uzun süren kalabalık sofraların ardından devam eder muhabbet.
''Evde bir bayram havası'' derler ya , buram buram 'bayram' kokar ev. Fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu gibi. Herkesin yüzü güler. Küsler barışır, kırgınlıklar giderilir. Kapı kapı gezilir. Uzak yakın demeden, büyük küçük ayırt etmeden.
Öte taraftan bir miktar nostalji havası oluyor elbette. Çocukluktaki bayramlar hala aynı yaşansa da eskisi kadar keyifli gelmeyebiliyor insana. Eskisi kadar sorumluluktan uzak, özgürce yaşayamıyor olmamızdan belki.
Bayramlar günümüzde çoğu kesimde tatil gibi algılanıyor. Çok üzücü bir durum bu. Halbuki bu günler birer fırsat. Kalp kazanmak, kapalı kapıları açıvermek için. Mutlu etmek-mutlu olmak için. Razı olunmak için. Bu günleri iyi değerlendirmek lazım.
Bizler değerlerimize sahip çıkmazsak bizden sonra gelecekler bu bayramların adını dahi duyamayabilir. Bayramları gerçekten bayram havasında yaşayarak örnek olmamız gerek diye düşünüyorum.
Gelin bu bayram kapı kapı gezelim. Eskiden olduğu gibi. Çekinmeden çalalım komşumuzun kapısını. Güler yüzle açalım kapımızı herkese. Ufak hediyelerle gönüller alalım, küsler varsa barışmalarına vesile olalım, özellikle büyüklerimizin hayır dualarını alalım. Naçizane tavsiyemdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder