Deneme

8 Ağustos 2010 Pazar

Ben Bir Küçük Cezveyim



Ben bir küçük cezveyim, Köşe bucak gezmeyim.
Yapmış olduğumuz tatili ifade etmeye uygun en uygun sözlerden biri bu olur sanırım. Gittiğimiz her yerde köşe bucak bırakmadan gezdik zamanımız yettiğince. Evlenmeden önce yapacağımız tatilleri planlamak genelde babama düşerdi. Evlendikten sonra da ilk sene yoğun iş temposu, ardından hamilelik süreci, doğum falan derken kısacık hafta sonu kaçamaklarımızı saymazsak doğru dürüst tatil yapamadık eşimle. Bu sene iş güç durumlarının uygun olması, bebeğimizin artık bizimle tatil yapabilecek kadar büyümesi vb. durumlarla uzun bir tatil yapmaya karar verdik. Ben uzun uzun planlar yaptım. Araştırdım soruşturdum. Biraz merak biraz tedirginlikle çıktık yola. Her ayrıntıyı hesap etmiştim. Ciddi bir aksilik olmadıktan sonra kimse bizi yolumuzdan alıkoyamazdı. Bu aksiliklerin başında aklıma gelen en olası durum bebeğimizin hasta olmasıydı. Neredeyse mobil bir tatil planladığımız için hastalık durumunda tatilimizin geri kalanı otomatik olarak iptaldi.
Hemen şunu söyleyeyim ki sorunsuzca gittik geldik şükür.Uyku ve yemek düzeninde bazen aksamalar olduğunda biraz bunalttı bizi ufaklık. Onun dışında maşallah çok güzel bir tatil yaptık.
Sapanca ile başladı tatilimiz. Cumartesi sabahı yola koyulduk. Kahvaltı molası dışında durmaksızın Sapanca'ya kadar geldik. Ankara'nın kuru havasına alışık bizler karşılaştığımız nem karşısında yapış yapış olduk. Bir an acaba yanlış mı yaptık Sapanca'ya gelmese miydik gibi fikirler aklımızdan geçmedi değil. Kalacağımız yere eşyalarımızı bırakıp başladık gezimize.
Önce Kartepe'ye gittik. Burada Aşıklar Tepesi ve Geyik Alanı var. Bir de TV Kulesi. Havası şehrin içine nazaran daha serin ve esintiden dolayı da ferahlatıcıydı.
Kartepe Sapanca Gölü'nü tepeden görüyor. Göl ve şehir manzaralı bir çok restaurant yol üzerinde hizmet veriyor. Bizim ilgimizi ise bu virajda gördüğümüz ağaç çekti. Bu ağaç gibi yüksek onlarca ağaç mevcut orada. Virajlı yollarından dolayı zirveye tırmanmak için zaten hız yapamadığımızdan ötürü etrafı izlemek için bol vaktimiz oldu. Çiçekler, böcekler, kelebekler... Gerçekten izlenmeye değer. Burada biraz vakit geçirdikten sonra acıkmaya başladığımızı hissedip Kırkpınara kadar geldik. Burada göl kıyısında bir restaurant var. Kıyı restaurant. Gerçekten güzel düşünülmüş bir mekan. İnternette araştırırken güzel olduğuna dair kapılmış olduğum his yanlış değilmiş gerçekten. Göl kıyısı bulmuşken yemek sonrası kahvelerimizi de yudumlayarak oradan ayrıldık.
Akşam olduğunda sahil yoluna giderek burada çay bahçesinde oturduk. Oğlumuz mısır yedi ilk defa.Mısırcı amca bahçesinden toplamış mısırları. GDO lu değildir diye ümit ederek yedik mısırımızı.






Kartepe Zirvesi'nin bize sürprizi bu güzel canlılar.




Sahil yolunda yürüyüş yaparken neden atıldığını anlayamadığımız havai fişekler bize eşlik etti. Sebebi çok da mühim değil doğrusu. Yakından izlenen havai fişek gösterilerine oldum olası bayılmışımdır.


Gösteriden sonra yorulmuş bir şekilde konaklayacağımız yere geldik. Böylelikle tatilimizin ilk günü tamamlanmış oldu. Arkası yarın :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder