Ailecek Bolu ve Amasra gezintisi yaptık. Ailecek kavramında bizim çekirdek ailemiz dışında annemler de dahil. Onların varlığı bana kendimi daha bir güvende hissettiriyor çocuklu bir anne olarak.
bize adeta görsel bir şölen sunuyordu
Etrafı gezmeye epey vaktimiz oldu. Denize bile girdik. O kadar yani.Yolda gördüğümüz sincap ve kaplumbağa da cabasıydı. İnsan doğayla pek fazla içiçe olmayınca bu tür hayvanları görünce şaşırıyor ister istemez. Kızılcahamam'la başlıyor çamlar. Her yer ağaç, çiçek, ot, böcek. İklim geçişi anında hissettiriyor kendini.
İlk tereddüdümüzü atlatır atlatmaz ikincisi başladı. Acaba hasta eder miyiz diye. Allahtan bu konuda da korktuğumuz başımıza gelmedi. Denizin keyfini bir gün de olsa tam anlamıyla çıkarmış olduk.
Sincap öyle hızlı hareket ediyordu ki, fotoğraflamak ancak bu kadar netlikle mümkün olabildi. Boşa demiyorlar çabucak hareket edenlere 'sincap gibi' diye.
Pazar gününü köyde geçirdik. Dalından erik, ıhlamur ve dut toplayarak getirdik evimize.
Yolda giderken yolun tam ortasında rastladık bu kaplumbağaya. Yolun kenarına alıp bir de fotoğrafını çekip devam ettik yolumuza.
Kırda yürüyüş yaptık eşimle.Ortalık arılarla doluydu. Her çiçeğin üzerinde bir arı desem abartmış olmam.
Fındık dalları ilişti gözümüze. Fındıklar henüz tatlanmamışlar. Dalında fındık görünce süt fındık yiyebileceğim diye sevinirken sevincim kursağımda kaldı malesef.
Dönüşte kazlar bizi kapıda karşıladılar sağolsunlar :)
Uzun lafın kısası kısa tatil hepimize çok iyi geldi. Dinlendik, eğlendik.Daha ne olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder