Deneme

6 Temmuz 2010 Salı

Suya Düşen Nağmeler

Ebru...Ruhumun en daralıp bunaldığı anda bana açılan bir ferahlık kapısı adeta. Ev, iş, eş, hatta çocuk...Hepsini unuttturur cinsten. İnsanın içindeki sıkıntıyı, kafasındaki yorgunluğu büyülü bir şekilde yok ediyor.
Ben ebru yapmayı çok seviyorum. Başkası yaparken seyretmeyi de tabi. Suya düşen damlaların saniyeler içinde şekil değiştirmeleri adeta bir abra kadabra gibi geliyor bana. Her sanat dalı gibi ebru da ilgi istiyor; emek istiyor. Siz ona kendinizi ne kadar verirseniz, ne kadar hürmet gösterirseniz, o da kapılarını o denli size açıyor.
Ben teknenin başına ourduğum vakit dünyayı unutuyorum. Zaman nasıl geçmiş hiç farkında olmuyorum. Hatta bazen öyle oluyor ki atölyeden çıkmayı unutabiliyorum. Küçük bir oğlum var Allahtan.. O da olmasa atölyede sabahlarım herhalde.
Bendeki ebru sevgisi tutku denebilecek cinsten. Hayranım ebruya. İlerleyen zamanlarda birkaç çalışmamı da size sunmayı düşünüyorum. Ebruli güzel günlere :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder